Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı – EMITT 2025, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde başladı. Türkiye İş Bankası’nın ana sponsorluğunda, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Ticaret Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türk Hava Yolları’nın kurumsal sponsorluğunda ve TÜROFED ile Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) iş ortaklığında düzenlenen fuar, 28. kez kapılarını açtı ve sektör profesyonelleri ile seyahat severlerini bir araya getirdi.
Fuar, ABD, Almanya, İngiltere, Rusya, Fransa, Güney Afrika, İspanya, İtalya, İsviçre, Kanada, Hindistan, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de aralarında bulunduğu 70’in üzerinde ülkeden 600’ü aşkın davetli tur operatörünün katılımıyla gerçekleşti.
Fuarın açılışında konuşan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, EMITT’in turizm sektörü için büyük bir öneme sahip olduğunu belirterek, fuarın sektöre yeni iş ve iş birliği fırsatları sunduğunu vurguladı. Oya Narin, EMITT’in bir turizm zirvesi olarak, uluslararası iş birliklerini güçlendirdiğini ve sektördeki tüm paydaşlar için büyük fırsatlar sunduğunu ifade etti.
Konuşmasına Bolu’daki yangında hayatını kaybedenleri anarak başlayan Oya Narin, şunları söyledi:
“Ülkemiz kış turizminin en önemli destinasyonlarından Bolu Kartalkaya’daki bir otelde meydana gelen yangın, hepimizi derinden sarstı. Bir kez daha hayatını kaybeden tüm insanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Bizlerin bu trajik olaydan çıkarmamız gereken birçok ders var. Ülkemizin dört bir yanından ve dünyadan gelen turistlere hizmet veren tesislerimizde konforun yanı sıra güvenliğin de en önemli öncelik olması gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda sadece ilgili kurumlara değil, tüm turizm sektörü paydaşlarına da büyük sorumluluk düşüyor.
“EMITT, ülke turizmini daha da ileriye taşımak için önemli bir organizasyon”
EMITT, Türkiye turizminin gelişimiyle birlikte büyüyerek, dünyanın en büyük turizm fuarları arasında üst sıralardaki yerini sağlamlaştırmış durumda. Yerli ve yabancı turizm firmalarının yüksek katılımı ve elde edilen başarılarla EMITT, Türkiye’nin turizmdeki gücünü ve yatırım potansiyelini dünyaya tanıtan en önemli platformlardan bir tanesi haline geldi. TTYD olarak EMITT’i sektörel iş birliklerini güçlendirmek, ülke turizmini daha da ileriye taşımak ve yatırımcılarımıza yeni fırsatlar yaratmak adına önemli bir organizasyon olarak görüyoruz. Fuar, her yıl daha fazla katılımcıyı ve ziyaretçiyi bir araya getirerek, Türkiye’nin turizm potansiyelini küresel ölçekte tanıtma fırsatı sunuyor.
“Turizm cari açığa 40 milyar doların üzerinde net katkı veriyor”
Türkiye, turizmde sağladığı sürdürülebilir büyümeyle bugün sadece bölgesinde değil, dünyada da güçlü bir oyuncu konumunda bulunuyor. Gelen turist sayısında dünyada 5’inci sıraya yükseldik ve turizm gelirlerinde 7’nci sıradaki yerimizi koruduk. Turizm, ülkemizde doğrudan ve dolaylı 2 milyonun üzerinde istihdam yaratıyor. Ekonomimize 60,5 milyar dolar doğrudan GSYH katkısı sağlıyor, aynı zamanda cari açığa da 40 milyar doların üzerinde net katkı veriyor. Ancak bur rakamları daha da ileri taşımak mümkün. Nitekim açıklanan Orta Vadeli Program’da, turizm gelirlerinin 2025 yılında 64 milyar dolar, 2026 yılında 69 milyar dolar, 2027 yılında ise 74 milyar dolar seviyesine ulaşması hedefleniyor. Bu hedeflere ulaşmak için sektörel çeşitliliğin artırılması, yeni pazarların keşfedilmesi ve turizmin 12 aya yayılması büyük önem taşıyor. Bu noktada, geçmişten gelen deneyimlerimizden de faydalanarak turizmde sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak doğru stratejileri benimsememiz gerekiyor.
“Turizm gelirlerine seviye atlatmak için yeni bir stratejiye ihtiyaç var”
Bugün geldiğimiz noktada ise küresel ve bölgesel gelişmelere ayak uydurabilmek adına 2033 ve 2050 planlarımızı revize etmek, rekabetçiliğimizi korumak ve turizm gelirlerine seviye atlatmak için yeni bir turizm hamlesine ve dünyaya anlatabileceğimiz daha kapsamlı bir stratejiye ihtiyacımız var. Bunun için doğal, tarihi, kültürel zenginliklerimiz, dünyaca ünlü misafirperverliğimiz, Trakya’dan Hatay’a kadar sahil şeridimiz, tüm Anadolu ve Karadeniz, kısacası değerlendirebileceğimiz çok kıymetli ve büyük bir potansiyelimiz var. Bu yeni ve daha güçlü hikayemizi Kızıldeniz’de yeni filizlenen yatırımlarla rekabetçiliği koruyabilecek, turizmi 12 aya ve tüm yurda yayacak yepyeni bir planlama ile yazabiliriz. Halihazırda Bakanlığımız tarafından hazırlanan ve yürütülen başarılı projelerle ülkemizin konumunu daha da ileriye taşıyabileceğimizi düşünüyoruz.