President Message
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nin (WTTC) raporlarına göre, küresel turizm ve seyahat ekosistemi 2023 yılında 9,5 trilyon dolar büyüklüğe ulaşmıştır. Bu ekosistemin, 2033 yılında %50’den fazla artışla 15,5 trilyon dolara ulaşması öngörülmektedir. Bu büyüyen ekosistem içinde, Türk turizmi Cumhuriyetimizin 100. yılında 57 milyon turisti ağırlayarak 56 milyar dolar gelir elde etmiş ve bu başarıyı pandemi, Ukrayna-Rusya savaşının etkileri ve deprem felaketine rağmen sektörün dayanıklılığı ve kararlılığıyla sağlamıştır.
Bu başarı ile Türkiye, turizmde dünyanın ilk beş destinasyonu arasında yerini almış; kaynak, pazar ve ürün çeşitliliğinde önemli bir seviyeye ulaşmış; ülkemize döviz girdisi ve istihdam bağlamında güçlü bir katkı sunmuştur. 2023 yılında dünyanın en çok ziyaret edilen şehirleri arasında, İstanbul 20 milyonu aşan ziyaretçi sayısıyla birinci sırada, Antalya ise dördüncü sırada yer almıştır. Ayrıca, turizm sektörü 2 milyon kişiye istihdam sağlamış ve cari açığa 41,6 milyar dolarlık net katkıda bulunmuştur. 2024 yılında ise 61 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir hedefine emin adımlarla yürüyoruz.
Türk Turizminin Tarihi Yolculuğu
Türk turizminin gelişimini kısaca değerlendirecek olursak, sektörün ilk hamle dönemi 1982 yılında çıkarılan 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu ile başlamıştır. Bu yasa ile turizm, devlet destekli bir politika haline gelmiş ve yatak kapasitesi 1980’lerdeki 50.000 seviyesinden, 2000’lerin başında 350.000’e, bugün ise 2 milyona ulaşmıştır. Aynı zamanda, bu dönemde ülkemiz limanlar, marinalar, havalimanları ve yollar gibi kritik altyapı projeleriyle ilk beş destinasyondan biri haline gelmiştir.
Birinci turizm hamlemiz 1980-2000 yılları arasında yatak kapasitemizi artırmaya odaklanarak yatırımlarla, ikinci turizm hamlemiz 2000-2023 yılları arasında yatırım, alt ve üst yapı çalışmaları, varış noktalarının düzenlenmesi ve tanıtım atağı ile gelişti.
Türkiye’nin, yıl boyu turizm olanakları sunabilme yeteneği, stratejik konumu, iklimi ve zengin kültürel ve doğal mirası en önemli varlıklarından biridir. Bugün, Türkiye’de 57 havalimanı bulunmakta ve 2023 yılında bu havalimanlarında 214 milyon yolcu hareketi ve 920 bin uçak trafiği gerçekleşmiştir. Deniz turizmi alanında, 18 limanımıza 1.200 kruvaziyer gemisi ile 1,5 milyon yolcu gelmiştir. Ayrıca, 63 yat limanında 25.000 yat bağlama kapasitesine sahibiz. Tüm bu başarılar, Türkiye’nin turizm altyapısında dünya liderlerinden biri olduğunu göstermektedir.
Geleceğe Bakarak: Üçüncü Turizm Hamlesi
Küresel turizm sektörü 9,5 trilyon dolardan 15,5 trilyon dolara doğru büyürken, ülkeler yeni yatırım ve gelişim programlarını hayata geçirmektedir. Türkiye, bugün geldiği noktayla birçok ülkeye model olmuş ve bu önderliğini sürdürecektir. Ancak bu başarıyı geleceğe taşımak için 2023-2050 arası dönemde üçüncü bir turizm hamlesine ihtiyacımız vardır.
Geleceğe Dönük Temel Stratejik Yönelimler
- Yatak Kapasitesinin Artırılması, Yenilenmesi ve Dönüşümü: Avrupa’nın toplam yatak kapasitesi 29 milyon olup, İtalya 5,2 milyon, Fransa 5,1 milyon ve İspanya 3,7 milyon kapasiteye sahiptir. Türkiye’nin 2 milyon yatak kapasitesi daha fazla gelişime açık bir alan sunmaktadır. Yatak kapasitemizi güncelleyecek ve arttıracak, mevcut kapasitenin bir bölümünü yıllar içinde yenileyecek, rezidans konaklama modelini devreye sokacak,markalaşmayı teşvik edecek bir dönüşüm planı Türkiye turizminin dünya turizminde en üst sırada yer almasını sağlayacaktır.
- Çeşitlendirilmiş ve Yıl Boyunca Turizm: Asya-Pasifik bölgesinden gelen turizm hareketliliğinden daha fazla pay alabilmek için tanıtım faaliyetlerimizi genişletmeli ve çeşitlendirmeliyiz. Çin ve Hindistan gibi ülkelerin özellikle kültür, tarih ve şehir turizmine olan ilgisini çekmek için benzersiz turizm ürünleri sunmalıyız.
- Uzmanlaşmış Turizm Alanlarını Teşvik: Sağlık turizmi, 3. yaş turizmi ve markalaşmış turizm rezidansları gibi alanlarda çeşitliliği artırarak gelirleri stabilize edebiliriz.
- Yeni Turizm İhtisas Bölgeleri: Sanayi sektörlerindeki örneklere paralel bir şekilde entegre lojistik, altyapı ve konaklama sistemleriyle tasarlanmış yeni turizm ihtisas bölgeleri geliştirilmelidir. Bu bölgeler, yenilikçi finansman modelleriyle desteklenerek yatırımcılar için cazip hale getirilebilecektir.
- Birleşik Stratejik Vizyon: Kamu ve özel sektörün birlikte hareket ederek altyapı gelişimi, pazarlama girişimleri ve kapasite kullanımı konusunda koordinasyon sağlaması kritik önem taşımaktadır.
Türkiye, dayanıklılığı, altyapısı ve yenilikçi ruhuyla küresel turizmde yeni bir dönemin öncüsü olmaya hazırdır. 2033 ve 2050 hedeflerimiz doğrultusunda, Türk turizmi, büyüyen bu ekosistemdeki lider pozisyonunu koruyacak ve daha da geliştirecektir. Hep birlikte, Türk turizminin büyük potansiyelini gerçekleştirerek, sürdürülebilir büyümeyi sağlayabilir ve gelecek nesillere daha parlak bir gelecek sunabiliriz.